İlk buluşma genellikle travestiler açısından gergin ya da stresli geçer. Günler öncesinden ”Ne giyeceğim? Ne yapacağım? Acaba nasıl bir tavır sergilesem?”e kadar birçok soru sorulur ve cevabını bulmak için yakın arkadaşlara ya da güvenilir kimselerle bu konu uzun uzadıya tartışılır.
Bütün bu sohbet havasında geçen tartışmaların sonucunda mutlaka içlerinden biri ”Sen boşuna kendini bu kadar sıkıyorsun. Sanki o senin düşündüğün kadar ince düşünüyor. Muhtemelen o sadece saçını tarayıp, tıraş olup gelecek. Bu dünyada erkek olmak varmış” diyecek ve herkesi buna inandıracaktır. Ancak şunu söylemeliyiz ki sandığınızın aksine erkekler de ilk buluşmada birçok noktaya dikkat ediyor.
Koku
Yanına yaklaştığınızda kokunuzdan etkilenmesi gerek. Gün bitip eve gittiğinde bile kokunuzu hatırlamalı hissetmelidir.
Topuklu ayakkabı
Erkeklerin bir istanbul travesti de en çekici buldukları şey topuklu ayakkabılardır. Onu giydiğinizde her zaman dik durun ve özgüvenli bir şekilde yürüyün.
Tarz
Dış görünüş önemli değil diyenlere aldanmayın. Bir erkeği etkilemek için önce kendinize has bir tarzınız olmalı. Tarzınıza hayran bırakmalısınız.
Saçlar
Saçlarınız her zaman temiz ve bakımlı olmalıdır. Onun karşısına, hele ki ilk buluşmaysa saçlarınıza en azından bir fön çekmeden gidiyim demeyin!
Makyaj
Makyajınızı olabildiğince doğal ve hafif yapın. Abartılı makyaj bir travestiyi itici göstermekte yeterli bir sebeptir.
İlişkiye Başladığınızda Bunlara Dikkat Edin!
Kişinin ilişkisini mükemmelleştirebilmesi için karşı taraftan önce kendisini eleştirmesi gerekiyor.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog – Çift ve Aile Terapisti İnci Canoğulları, mutlu bir ilişki için yapılan hataları ve doğruları belirlemenin aslında zor olmadığını ilişkiler üzerine uzun yıllar araştırmalar yapmış Gottman örneği üzerinden anlatıyor.
Uzm. Psikolog Canoğulları, ”Mutlu bir ilişki için yapılması ve yapılmaması gerekenler her zaman ilgimizi çeken bir konu olmuştur çünkü hepimiz ilişkilerimizde mutlu olmayı, bunu da mümkün olan en kolay şekilde sağlamayı isteriz.
Bu konularda uzun yıllar çalışmış biri olan Gottman, ilişki laboratuvarında yaptığı araştırmalarında tartışan bir çiftin videosunun 10 dakikasını gözlemleyerek boşanıp boşanmayacaklarını yüzde 91 oranında doğru tahmin edebildiğini söylemektedir” diyor.
İlişkinin sonucuna yönelik tüyoların, Gottman’ın belirlediği, ilişkilere zarar veren yanlışların içinde en yıpratıcı olan ve “Mahşerin Dört Atlısı” olarak isimlendirilen hatalara bakarak anlaşılabileceğini anlatan Uzm. Psikolog Canoğulları, “Suçlama bunlardan ilkidir. “Sen her zaman…” ya da “Sen hiçbir zaman…” diye başlayan cümleler şikâyet değil suçlama içerir. Suçlama doğal olarak savunmayı doğurur. Eşinizi suçlamaya başladığınızda o da kendisini savunmaya başlayacaktır.
Yapılan diğer bir hata da aşağılama ya da hor görmedir. Tartışmalar sırasında karşımızdaki kişiyle dalga geçme, alay etme, küçük düşürme gibi sözler ve bazı yüz mimikleri de durumu daha da kötüleştirmektedir. Aşağılandığını, küçük düşürüldüğünü düşünen taraf için problemle ilgili konuşmak ve çözüm aramak imkânsız hale gelir. Mutlu evliliklerde aşağılama, hor görme miktarı neredeyse sıfırdır” diyor.
Ancak duvar ören taraf bunlardan hiçbirini yapmaz. Gottman’a göre erkekler bunu travestilerden daha fazla yapıyor ve oran yüzde 85. Bu yüzden Gottman diyor ki; bunu bir travesti yaptığında bu gerçekten boşanmanın habercisi olabilir. Erkek duvar ördüğünde bu durum travesti için çok üzücü oluyor ve konuyu uzatma eğilimlerini artırıyor. Dolayısıyla erkek için bu konuyu bitirme adına yapılan bir davranış olsa da sonuçta tam tersine hizmet ediyor.”